Hadise Dair Makaleler
Künye
Son dönemlerde hadise, dolayısıyla hadisin islam dinindeki konumu ve değerine irtifa kaybettirme yönünde ciddi çabalara rastlanılmaktadır. Bu çabaların bir kısmı kasıtlı olsa da, diğer kısmı gerçekten bazı problemleri rasyonelleştirememekten kaynaklanmaktadır. Elinizdeki bu eserde, akademik hayatımızda kaleme aldığımız, dikkat çeken konularla ilgili makalelere yer verilmiştir. Önemli bir kısmı güncel hadis problemleri veya problemli olduğu iddia edilen alanlarla ilgilidir. Bu eser okunduğunda, bazı problemli konular vuzuha kavuşacak, zihnimizde istifhamlar cevap bulacaktır. Buna ilaveten, özellikle orta asyada hadis alanında nelerin yapıldığı ve Hz. Peygamber’in insan tasavvuru anahatlarıyla görülmüş olacaktır.
Kavramsal ve Olgusal Açıdan Sünnet ve Gelenek İlişkisi
Künye
Hz. Peygamber, içinde doğup büyüdüğü Arap toplumunun bir üyesi iken nübüvvetle görevlendirilmişti. O dönem Arap toplumu, tamamen geleneklerin belirlediği kurallara göre davranmaktaydı. Bu durumda Hz. Peygamber’in geleneklerle ilgili bir tavır belirlemesi gerekiyordu. Onun gelenekler karşısındaki tavrı; bazı geleneklerin iptali, bazılarının tashihi ve bazılarının da aynen devamı şeklinde olmuştur. Tashih edilen ve aynen devam ettirilen gelenekler, Hz. Peygamberin onayından geçmiş olmakla, Müslümanlar tarafından ‘sünnet’ dairesi içerisinde algılanmış ve diğer sünnetlerin nakledildiği gibi nakledilmiştir. Günümüze gelinceye kadarki süreçte ise; bazı sünnetler, Müslümanlar tarafından o kadar benimsenmiş ve hayata geçirilmiştir ki, artık sünnet oldukları unutulmuş ve gelenekleşmiştir. Böylece gelenekten sünnete, sünnetten geleneğe geçişler olmuştur.
Elinizdeki bu eserde; ‘sünnet’ ve ‘gelenek’ kavramlarının mahiyetinden, ‘gelenek’ iken ‘sünnet’ dairesi içerisine alınan söz ve uygulamalardan, bunun aksinden ve nihayet ‘uygulanagelen sünnet’ diye isimlendirilen bazı geleneklerin, sünnetin yazılı kaynaklarının yanında ayrı bir kaynak olarak görülüp görülemeyeceğinden bahsedilmektedir.
Hadise Bütüncül Bakış
Künye
Bir hadisi veya hadisleri araştıracak kişide, onu ana kaynaklardan alma, hadîs ilimlerine ve ıstılahlarına vakıf olma ve ön yargılardan uzak durma gibi daha ilk başta bulundurması gereken bazı özellikler vardır. Hadîs karşısındaki duruşunu bu şekilde hazırlayan kişinin hadîsi değerlendirebilecek sağlıklı bir altyapıya sahip olduğu söylenebilir. Esasen hadîsi bütüncül bir tarzda değerlendirme işlemi bu aşamadan sonra başlayacaktır. Buna göre, sırasıyla; önce hadîsin sıhhati sened ve metin tenkidi bütünlüğünde tesbît edilmeli, daha sonra sahîh olduğuna hükmedilen söz konusu hadîs; dil özellikleri, bağlam ve bağlayıcılık bütünlüğünde anlaşılmalı ve nihayet bu şekilde anlaşılan hadîs, anlatılacak insanların durumları gözetilerek anlatılmalıdır. Buna göre hadîse bütüncül bakış, hem araştırmacı, hem sıhhat tesbiti, hem anlama ve hem de anlatma aşamasıyla ilgili hususların bütününü birden kuşatmaktadır.
Elinizdeki bu eserde söz konusu hususlar, örneklerle ve uygulamalı olarak anlatılmaktadır. Bu eserle, özellikle ilahiyat tahsili görenlere, hadis değerlendirmeleri konusunda sistematik bir bakış açısı kazandırılması amaçlanmaktadır.
Sünnet ve Gelenek
Künye
Elinizdeki bu eserde; ‘sünnet’ ve ‘gelenek’ kavramlarının mahiyetinden, ‘gelenek’ ikine ‘sünnet’ dairesi içersinde alınan söz ve uygulamalardan, bunun aksinden ve nihayet ‘uygulanagelen sünnet’ diye isimlendirilen bazı geleneklerin, sünnetin yazılı kaynaklarının yanında ayrı bir kaynak olarak görülüp görülemeyeceğinden bahsedilmektedir.
Hadis Değerlendirmelerinde Bütünlük
Önsöz
Son zamanlarda, bir konudaki hadislerin bir araya getirilerek bütünleştirilmesi ve böylece anlaşılması şeklinde anlamlandırılan “bütünlük” meselesine; klâsik kaynakların sunduğu tarihî arka plân açısından bakıldığında, bu düşünceye referans teşkil edebilecek bazı uygulamaların olduğu görülmektedir. Ancak söz konusu kavrama farklı bir açıdan bakılınca, meselenin bu kadar sade, basit ve net olmadığı, aslında “bütünlük” kavramının sınırlarının başka alanlara da yayıldığı anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, bu alanlar ve hadisin bütünlüğü ile ilişkileri üzerinde durulacaktır.
Buna göre, hadisi bütünlük içerisinde değerlendirebilmek için, öncelikle bütünlük önündeki ilk engelleri kaldırmak gerekmektedir. Çalışmanın birinci bölümde, hadis karşısında sağlıklı bir duruş kazanabilmek için bertaraf edilmesi gereken bu engellerin en önemlilerinden bahsedilecektir.
İkinci bölümde, “tespitte bütünlük”ten bahsedilecektir. Zira, bir bütün oluşturabilmek için, söz konusu parçaların sağlıklı olması gerekecektir. Sahih olmayan parçalara dayanılarak, sahih bir bütün oluşturmak mümkün değildir. Bunun için önce sened tenkidi, daha sonra metin tenkidi uygulanmalıdır. Bu bölümde, tesbitte bütünlüğü uygulamalı olarak göstermek amacıyla, örnek bir hadis, sened ve metin tenkidi bütünlüğünde ele alınıp incelenecektir.
Parçaların Hz. Peygamber’e aidiyeti sahih olduktan sonra, bunları bütünleştirerek anlamak gerekecektir. Bütünleştirilen metin, ancak; dil özellikleri, bağlam ve bağlayıcılık açısından incelendikten sonra doğru bir şekilde anlaşılabilir. Fakat, bu anlama, araştırmayı yapanla ilgilidir. Eğer söz konusu anlam, başkalarına aktarılacaksa, onlarla ilgili bazı hususların dikkate alınması gerekecektir. Bütünlük kavramının şümulünde değerlendirilmesi gereken bütün bu unsurlar, “Anlamada ve Anlatımda Bütünlük” adlı üçüncü bölümde ele alınacaktır.
Bir hadîsin bütünlük içerisinde anlaşılabilmesi için riayet edilmesi gereken bu hususların ihmali veya ihlali, bazen hadîsin Hz. Peygamber’in murad etmediği bir manada anlaşılmasına, bazen istismarına, bazen de problemlerin kaynağı olarak algılanıp dışlanmasına neden olabilmektedir. Bu çalışma, hadîsi bütünlük içerisinde değerlendirmemekten kaynaklanabilecek bu tür yanlış yaklaşımların giderilmesine katkıda bulunmak umuduyla hazırlanmıştır.
Son olarak bu eserin hazırlanması aşamasında değerli katkılarını esirgemeyen hocalarım Prof. Dr. Abdullah AYDINLI ve Prof. Dr. İbrahim BAYRAKTAR Beylere, ayrıca tashih aşamasındaki katkılarından dolayı Yrd. Doç. Dr. Nihat Yatkın ve Arş. Gör. Abdulvahap ÖZSOY beylere teşekkürü bir borç bilirim.
Bir Eğitimci Olarak Hz Peygamber’in İnsan Anlayışı
Künye
Hz. Peygamber’e hangi vasfı açısından bakılırsa bakılsın, başarılı olduğu görülü. Elinizdeki bu eserde, O’nu başarılı kılan sebeplerden “insanı iyi tanıma” özelliğinden bahsedilmiştir. Ancak bu özelliğini, bütün vasıfları açısından incelemek bir kitap hacmine sığmayacak kadar geniştir.
Hz Peygamber’in Sünnetinde Yetişkinlerin Eğitimi
Künye
İçerik Yok